Fırtına, Yatları Batırdı

         BEYŞEHİR – Beyşehir Gölü kıyısında şiddetli fırtına yine teknelerin batmasına neden oldu.
         Restoran yatın içerisinde oğluyla birlikte otururken, aniden bastıran şiddetli fırtına nedeniyle teknesi batan işletmeci gözyaşları içerisinde göl kıyısında bir dalgakıran olmamasına isyan etti.
         Beyşehir Gölü’nde akşam saatlerinde başlayan şiddetli rüzgar, sahilde bekleyen ve biri restoran olarak faaliyet gösteren iki teknenin batmasına neden oldu.
         Eşrefoğlu Köprüsü önündeki sahilde yeni sezona hazırlık yapan Selçuk Mızrak’a ait restoran tekne, şiddetli karayel nedeniyle oluşan dalgalara yenik düşerek sulara gömüldü. Tekne sahibi ve içerisinde oturan oğlu batmak üzere olan tekneden kendisini güçlükle dışarıya atarak karaya çıktı. Göl kıyısında bir şahısa ait iskeleye bağlı bir başka özel gezinti yatı da batarak tamamen sulara gömüldü. Şiddetli rüzgar nedeniyle bağlı oldukları iskelelerin parçalanması üzerine iki gezinti yatı olarak faaliyet gösteren iki tekne ise risk almamak için gölde açıklarına ilerleyerek, kıyıdaki fırtınanın dinmesini beklemeye başladı.
          Restoran teknenin sahibi Selçuk Mızrak, gazetecilere yaptığı açıklamada, oğluyla birlikte tekne içerisinde oturduğu sırada ani bir rüzgarın gelmesiyle ne olduğunu anlayamadan teknesinin battığını belirterek, “Yatta oturuyorduk, ne olduğunu bilemedik. Bir anda kendimizi karaya zor attık. Tekne iskeleye vurdu, patlattı. İskele koptu, iskele üzerinden zor atladık. İskele kayıp, ne olduğunu bilemedik.”diye konuştu.
         Mızrak,  sulara gömülen yatının Beyşehir Gölü’nde gezinti yatı olarak faaliyet gösterirken geçtiğimiz yıllarda da battığını vurgulayarak, “Batınca restoran tekne olarak faaliyete geçirdim. 35-40 bin lira masraf ettim. Borcu daha bitmedi. Elimizde avucumuzda yok. Zorla yaptırdım ben bunu. Şuraya bir dalgakıran veya güzel bir iskele yapılsa, teknelerin hepsi buraya toplansa olmaz mıydı? Bunu defalarca dile getirdik. Ama olmadı. Şimdi perişan olduk. On bin lira borcum vardı zaten, duman olduk. Bir tekne daha battı. İki yat açıklara kaçtı ama biz kaçamadık.”şeklinde konuştu.
         Şiddetli rüzgarın çıkmasının ardından yatının yanına gelerek nöbet beklemeye başlayan yat işletmecisi Ahmet Bülbül ise, iskelesinin sağlam olması nedeniyle kendi yatında bir sorun olmadığını ancak diğer iki gezinti yatının risk almamak için açıklara çıkarak fırtınanın dinmesini beklediğini söyledi. Bülbül, “Yanımızdaki motorsuz restoran tekne iskeleye çarptığı için battı. Karayel sert esince, dalga çok aşırıydı. İskele sağlam olduğu için biz burada kalabildik ama diğer iki yatçı arkadaş açıklara giderek sazlığa gizlendi. Yıllardır konuşuyoruz. Dalgakıran yapılmadı diye. Sonunda bu olacak işte, inşallah bundan sonra yaparlar.”dedi.
         Beyşehir Gölü’ndeki su seviyesinin çok yükseldiğini, rüzgarlı havalarda tekne ve yatları muhafaza etmenin çok güç hale geldiğine vurgu yapan Bülbül, “Sular çok yüksek olunca haliyle dalgalar da yüksek oluyor. Dalga büyük olunca tekneleri muhafaza etmek zor oluyor. Mutlaka bize bir dalgakıran şart.Bu olmadığı sürece bu sıkıntıyı her zaman yaşarız”diye konuştu.
         Bu arada, şiddetli rüzgar nedeniyle  kıyıdaki iskelelere bağlı deniz bisikletler savrulurken, sahil bantının bazı kesimlerinde tahribatlar oluştu.